GEÇMİŞİ GELECEĞİNİN AYNASI BİR ŞEHİR İZMİR; TARİHİNDE SAĞLIK VAR

“Ölümün Girmediği Şehir” Bergama Asklepion’da böyle yazar. İyileşme ümidi olan hastalar için üst düzey özen vardır. Fiziki ve ruhsal sağaltım yöntemleri birlikte işler. Bir yaşam bilimi olan tıp yaşamın başladığı yerden kaynak aldığı içinböyle yazması doğaldır ki sonradan bu söz yapılan güzel sağlık çalışmaları sonucu bir tür methiye olarak kullanılmaya başlanır.

İzmir geçmişten günümüze sağlığın merkezidir. Öyle ki Bergamalı Galenosun uzattığı yılanlı asa günümüzde sağaltımın simgesidir. Asklepion, tarihin ilk hastanesi buradadır. Geçmişte konar göçer kavimler bile kendilerine bir yaşam yeri seçerken önce bir dala bir parça et asar ve onun çürüme zamanına göre yerleşip yerleşmemeye karar verirlermiş.İzmir’in geçmişte bir deva merkezi olarak seçilmiş olması bizleri aynı zamanda doğal seçilmişliğini de düşünmeye sevk etmektedir.

Gerçekten de İzmir, ılıman iklimi, şifalı suları, kaplıcaları, (Bu günkü Balçova Termal, geçmişteki Agemmemnon Kaplıcası) şifalı otları, deniz ürünleri ile doğası ilede sağlık merkezi unvanını hak etmektedir. Sağlığına özen göstermek isteyen insanların, stresten uzak daha rahat bir yaşam sürmek isteyenlerin tercih etiğibir şehirdir İzmir. Bunun yanında bir çok pilot sağlık uygulamasının başlatılmasına elverişli bir şehir oluşu İzmir’e, sağlık alanında bir liderlik vasfı getirmiştir. İzmir’in yeniliklere açık doğası sağlık alanında da kendini göstermiş ve bu gün sağlığın teknoloji ile buluştuğu en önemli alanlardan biri olan cerrahi alanında İzmir ileri bir konuma gelmiş, üniversite ve eğitim hastanelerimiz robotik cerrahinin uygulandığı birer merkez olmuştur.

Ulaşımın kolaylığı, insanı dinlendiren doğası, hem teknolojik gelişmelerle gelişen hem de kendine has doğal tarihi aurasını koruyan İzmir, sağlığına özen göstermek isteyenlerin gün geçtikçe daha çok talep ettiği bir şehir olma özelliği bir yana, aynı zamanda üniversite, kamu ve özel hastaneleri ile üst düzey tedavi hizmeti sunan bir şehir vasfındadır.

Tıp dünyasında bir söz vardır: “Hastalık yoktur hasta vardır.” İzmir kozmopolit yapısı ile farklılıklara algısı üst düzey gelişmiş insanların yaşadığı bir şehirdir ve bu güzel bakıştan sağlık da etkilenmiştir. Hastalığa değil, hastaya bakılır insancıl hoşgörü ile. Manzarası sağlık olan bir kenttir İzmir ve herkes bu sağlık manzarasına eklenmek için el birliği ile çalışır.

Sağlıklı beslenmenin, yürüyüşün, dinginliğin ve tüm Ege Bölgesine yayılmış olan insana değer verme ve neşeyi bir var oluş biçimi olarak yaşama kültürünün İzmir’de billurlaşmış olmasının nedeni bu yüzden. İzmir’e Ege’nin İncisi denilmesinin nedeni bu yüzden. “Derdime derman” diye diye, diyar diyar gezenlerin konağı olması İzmir’in bu yüzden. Bu yüzden tedavisi tamamlanıp giden herkesin bol oksijen, bol güneş, bol deniz; bir kez de tatile gelmek istemesi. İzmir’de bütün tatiller sağlık tatilidir çünkü sağlık biriktirir bütün tatilciler bavullarında ve bitince yeniden sağlık götürmek için geri dönerler. Gümrük bedeli yoktur sağlığın!

İçindeyken içinde olduğunu bilmezsin. Ayrı düşünce anlarsın. Ağrımayan bir yerin fark edilmemesi gibidir İzmir. Sağlık gibi görünmezdir. Ayrılınca başlar ayrılığın ağrısı. Bir yer nasıl gövde olur, düşünür düşünür de bulamazsın. Yeniden döndüğünde anlarsın, genzine dolan denizin kokusundan, ılık havanın yumuşakça yüzünü okşayışından. Kaybolmak hastalıksa İzmir’de asla kaybolmazsın; bütün yollardenize çıkar. Ve deniz sağlıktır…
Herkese Sağlıklı İzmirler…